Bu gün uyku gözümden akıyor adeta Ama uyumamam lazım. Malum çalışıyorum. Gelen giden laf atıyor.
Ama yok olmuyor. Açılamıyorum. Kahvede yeterli gelmedi. Başladım hayal kurmaya. Önce tatil.Ama deniz
kenarında değil. Orman içinde.Pınarlar arasında.Denizi çok uzaktan ve yüksekten görüyorum. Ayaklarımı
buz gibi pınar suyuna sokuyorum. Koyu yeşil ve mavi gökyüzü bana huzur veriyor.
Hayalim sürekli bölünüyor.Hesap geliyor.Sonra devam. Ama kaldığım yerden değil.
Bu sefer bahçeli bir evdeyim. Ev eski bir yapı.Ama bana çocukluğumu hatırlatan
ince ayrınyıları var.
Tek katlı. Eski kiremitleri yer yer aşınmış.Tahta kapısında eski küflü bir kilit ve tokmak.
Kapı iki kanat. Küçük ama içimi ferahlatan bir bahçesi var.Küçük küçük çiçek tarhları var.
Burnumda hanımeli kokusu. Köşede Mavi boyalı tahta masa ve sandalyeleri.
Duvara mor salkımlar sarmış. Evin girişini gösteren çakıl taşlı yol.Sakız sardunyaları toprak saksılarda.
Pencerelerin önünü süslüyor. Tahta panjurlar rüzgarla hareketlenip, güzel bir melodi tutturuyor.
Bahçe çeşmesi su damlatıyor. Kuşların sesi kulaklarımda. Bir kedi. kuşları takip ediyor . Sessiz ve tetikte.
Ayağıma tahta bir oyuncak takılıyor. Sendeliyorum. Ama evin içini merak ediyorum.
Giriş kapısına doğru yürüyorum. Perdeler el işi. Saksıdaki ıtırı elliyorum, mis gibi kokuyor.
İçeriden çok hafif bir müzik yayılıyor bahçeye. Merakım gittikçe artıyor. Adımlarım hızlanıyor.Elim kapı zilini arıyor. Ama yok.
Kapıyı açmak için kapı kolunu bastırıyorum. Gıcırtılı bir sesle beyaz tahta kapı açılıyor.
Ve Masmavi bir boşluk beni sarmalıyor. Ani bir düşme hissiyle gözlerimi açıyorum.
Sanırım çok kısa bir süre masa başında içim geçmiş.
İşte böyle. Hayal kurayım derken uykuya dalmışım.
Biraz daha devam edip evin içini görmek çok isterdim. Ama hayalimde canlandırabiliyorum.
Hadi bence sizde katılın.Hayal gücünüzü biraz çalıştırın. Kapıyı sizin açtığınızı varsayalım.
Devamını sizden bekliyorum.
Mutlu ve bol hayalli güzel hafta sonu dileklerimi sunuyorum.